Scooter motosiklet ile Yunanistan turu fikri nasıl ve ne zaman oluştu ?


Geçen yıl, Ağustos 2015 te dört arkadaş,7500 km, 25 gün, çadır konaklamalı "Scooter ile Bodrum'dan Türkiye Turu 1" turunu yapmıştık. Şahsen bu tur benim ilk uzun ve çadır konaklamalı turum olmuştu. Yani bir doz aşı sonrası işin zevkine varmıştım. "Neden bu tarz turu her yıl bir ay yapmayayım ?" fikri doğdu bende. Lakin bu turun son günlerinde gelecek tur için kafamda yurtdışı vardı. Eve döndüğümde de Yunanistan demiştim bile :)
"Scooter ile Bodrum'dan Türkiye Turu 1" bana epey bir tecrübe katmıştı. En büyük tecrübe turlarda arkadaşlar ile olan kısa münakaşalar !!! Olmaz ise olmaz tabi bunlar, gayet doğal. Turdaki kavgalar bile gün geliyor anı oluyor, gülümsüyor, sana tatlı zamanları tekrar hatırlatıyor. 
Yunanistan turunu iki arkadaş olarak yapma fikri vardı aklımda. Kura çektik, ben ve Zafer çıktı :) İşin esprisi elbette. 

 Neden mi Yunanistan ?
- Komşu. Biz Türkler gibiler
- Ucuz diye bilirdim (gerçi öyle değilmiş, turda anladım)
- Buram buram tarih kokuyor. Mitolojinin ana vatanı
- Denizin rengi ve el değmemiş sahiller
- Trafik adabı ve yolların güzelliği....
gibi gibi şeyler kararımda etkin oldu.


Youtube ta Yunanistan videoları üzerine bolca araştırma yaptım. Bu video kararımda oldukça etken oldu :)




Yunanistan turu hazırlık aşamaları ?


Turun adı belliydi artık. "Scooter ile Bodrum'dan Yunanistan Turu" 
Tur öncesi, esnasında ve sonrasında paylaşımlar için Facebook ta gezi sayfası açıldı.
Tarihte karar kılındı. 29 Mayıs 2016/Pazar

Koskoca bir dört ay vardı önümde planlama için ama hemen kolları sıvadım. Google araştırmaları, bloglar, daha önceden Yunanistan'da bulunanlar, Facebook'tan tarih-gezi-motosiklet grupları, sayfalarına katılma, kısacası bol bol okuma, araştırma, sorma...
Bir word dosyasında taslak olarak nereleri görülmeli notları aldım devamlı. Bu not olayı tura çıkacağımız son bir haftaya kadar devam etti diyebilirim.
Her turda olduğu gibi can dostum Google Earth üzerinde taslak üzerinde not aldığım yerleri pin ledim. Bu arada kamp yerlerini de pin liyordum. (Yunanistan'da kamp yerleri, kampçılık ve düşüncelerimi ayrı bir başlıkta inceledim) Büyük şehirler, motosiklet servis noktaları vs vs derken adeta her gün yol alıyordum.
Epey bir pin olmuştu Google Earth (GE) üzerinde. Son bir ay kala artık yolları çizme zamanı gelmişti. Bir nevi rota oluşturma aşaması bu. Zahmet ve sabır isteyen iş diyebilirim.
Google Earth üzerinde yaklaşık 102bin tıklama, BaseCamp harita programı desteği ile 6750km. tur rotası oluşmuştu. 12 tane de Yunan Adası vardı rotamın üzerinde. Bunların feribot geçişleri, limanlarını belirledim. Ayrıca bir de deniz rotası çıkmış oldu.
Tüm bu çalışmayı tura çıkacağımız son hafta navigasyon yazılımına aktarıp, çizdiğim harita üzerinde yol alacak, pin leri görecektik.
(Rota oluşturma ve navigasyon aktarma olayını ayrı bir başlıkta inceledim)




Bir yandan da tur öncesi yapılacaklar, yanıma alınacaklar word dosyasında aklıma geldikçe eklemeler yapıyordum. Bu işte geçen "Scooter ile Bodrum'dan Türkiye Turu 1" bana epey bir tecrübe olmuştu. Eski dosya üzerinde sadece birkaç değişiklik yaptım.

Yapılacaklar :
- Ofis anahtarlarını yan komşu Hasan’a bırak
- Turkcell'i ara. 8311 hattımın yurtiçi ve yurtdışı SMS servisini kapattır.
- Note 3 te takılı olan 5555 hattımın SIM kartını yanına al.
- Facebook kapak ve profil fotosu değiştir, tur çıkış günü mesaj at.
- Kos feribotuna binince Note4 te 8311 nolu hat için Çalarken Dinlet mesajını aktif et
- Kos feribotuna binince Note 4 teki 8311 sim kartını çıkar, Duos aktif olsun ve Duos ta Whatsapp i aktif et
- Note 3 motosiklette sadece Locus yazılımı ile navigasyon, gerçek zamanlı takip amaçlı kullanılacak.
- Kos a varınca GSM operatöründen Note4 için 500dk+4GB lık pre-paid tarife satın al (Note 4: foto/video çekimi, sosyal medya paylaşımı, mailling vs dışında mobil erişim noktası olarak da kullanılacak, Note 10.1, Samsung camera ve Samsung Duos wifi ile Note 4 e bağlanacak.)
- Navigasyon amaçlı kullanılacak Note3 için 1GB lık pre-paid tarife satın al, 
- Motosiklet genel bakım (buji-yağ-hava filtre değişimi, balata kontrol, yedek varyatör kayış, far ampulü, ayna)
- Tura çıkmadan Duos a MP3 at, Note3, Note 4 ve Note 10.1 yedeklerini PC ye at ve temizle
- Turla ilgili tüm çalışma dosyalarını Dropbox, Google Drive hesabına, harici diske at

Tur Malzemeleri :
Motosiklet :
- Alyen takımı, tornavida, pense, çekiç vs ufak tefek alet
- Motosiklet yedek hava filtresi, buji, far ampulü, varyatör kayışı
- Scooter elektrik aksam sigorta (10A – 20A – 30A)
- Yan, orta çanta, bacak çantası, kask için çelik tel ve kilit, kask torbası
- Koli bandı, çift taraflı 3m bant, sünger
- Cruise kontrol gaz aparatı
- Rota sayfalarını bas, PVC yaptır, selobant
- Scooter yedek anahtarlar
- 8lik halat ip
- İş eldiveni
- Ahtapot file, plastik kanca bagaj lastik
- Falçata, krom tel, elektrik bandı, silikon tabancası
- Disk kilidi
- Lastik tamir köpüğü, fitil, pompa, akü aktarma kablo
- Yağmur için büyük boy çöp torbası, kampta çöpler için çöp torbası
- Motosiklet kasko, sağlık sigortası
- Yedek Joymax gidon dikiz aynası ve sinyal takımı
- Yedek kask vizör


Kamera/Cep/Bellek/Şarj/Navigasyon/İletişim Cihazları :
- 220V Usb çoklayıcı şarj prizi
- Note 3 navigasyon, yedek pil, pil şarj kutusu
- Note 3 Locus’a tur track ve point lerini at
- Navigasyon, POI dosyasını navg.lara at
- Nav. ve note 3 için su geçirmez buzluk torba
- Garmin Nüvi 2589LM, çakmak besleme adaptörü (Nüvi’ye track atılması, harita güncellemesi)
- USB bellek
- Powerbank USB çoklayıcı
- 10A üstü 2 adet Powerbank
- Harici disk (KML-KMZ dosyalarını, tur çalışma klasörünü kopyala)
- Kalem piller, USB şarj kablolar, 220V adaptörler
- Netbook, tablet (KML-KMZ dosyalarını, tur çalışma klasörünü kopyala)
- MicroSD card, kart adaptör, cep-tablet için OTG kablo
- Selfi çubuğu
- Note 4, yedek pil, pil şarj kutusu
- Cep telefonu için mik/kulaklık (yedekli)
- Dijital fotoğraf makinesi, GoPro lar, şarj kutuları, yedek piller
- Fuji FinePix i yedek kamera olarak al
- MP3 hoparlör ve MP3 yüklü USB bellek
- 5V çakmaklık adaptörü, 220-5V USB priz, micro usb kablo, mini usb kablo


Kamp Malzemeleri :
- Çadır, uzun kazık, tokmak, körük pompa, çadır lamba, şişme mat-yastık, uyku tulumu, nevresim, polar battaniye
- Naylon örtü, çamaşır mandalı
- El feneri, baş lambası
- Sandalye
- Sinek kov
- WC Kağıdı
- Termos, sallama çay, poşet kahve
- Çakı, bıçak
- USB vantilatör
- 6lı 220V priz uzatma
- Kamp plastik çatal-bıçağı 


Giyim ve Kişisel Bakım/Eşya :
- Kredi kartı, Paracard, ehliyet, kimlik, BoSKu kart, müze-kart, BBK-BoSKu-Tur kartvizitleri, pasaport, uluslararası ehliyet, green card, sağlık sigortası
- BBK ve BoSKu tshir tleri
- 3 adet tur tshirt leri ve baskısı
- Korumalı kot pantolon, yazlık mont, polar swirth-shirt, 3 adet iç çamaşır, 3 adet çorap, 1 adet kazak
- Güneş gözlüğü
- Alt-üst yağmurluk
- Terlik, deniz ayakkabısı
- 2 adet buff
- Dizlik koruma
- Duş jeli, pudra, nemlendirici, güneş kremi, ıslak mendil, kolonya, diş fırçası, macunu, banyo süngeri
- Deodorant, deotak, tırnak çıtçıt, tarak
- Deniz havlusu, 2 adet şort mayo
- Biber gazı, elektro şok ve 220V şarj kablosu
- Fermuarlı şort pantolon, penye eşofman altı
- Reflektif yelek
- Elbise torbaları içine kirliler için torba
- Ufak blok not-kalem
- İlk yardım çantası (plastospray, böcek sokma enjektörü, enerji hapları, redoxon, sedergine, lastik sargı bezi, majezik, voltaren, nurofen)
- Yedek sırt çantası

 
İşin birde kağıt, evrak kısmı vardı. Benim yeşil pasaportum olmasından dolayı (neden yeşilsin sen diye soranlara bende MİT personeliyim diyerek yeşillendiriyorum) vize, seyahat sigortası zorunluluğum yoktu. Zafer ise son 15 gün kala vize için başvurdu. Çevremize sorduğumuzda gerekli evrakları vermeniz durumunda en geç bir hafta içinde vize alırsınız deniyordu. Fakat Zafer'in vizeli pasaportu tura çıkacağımız hafta sonunun Cuma günü akşam üzeri eline ulaştı :( C.tesi ve pazar aracı firma kapalı olacağından gidiş günü planlarımız nerede ise alt üst olacaktı. Neyse son saatlerde yüzümüz güldü.

Tur süresince giyeceğimiz dört farklı renkte tshirtlerin tasarımı ve baskıları da yapıldı. 

Araçlar için yurtdışı çıkışında zorunlu trafik sigortası olan Green Card larımızı temin ettik. Bu yeşil renkli kağıt belgesi olası bir kazada karşı tarafın hasarını karşılıyor. Bu belgenin temini için tıklayınız.



Neden bir BMW GS değil de scooter motosiklet ?


Seviyorum scooter motosikletleri :) 

Vites-debriyaj derdi yok, sele altı bagajı büyük, inmesi-binmesi kolay, 100km/sa hızlardasın, 100km de 3-3.5 lt benzin sarfiyatı, sessiz, park derdi yok, manevra yetenekleri fazla, 500 km de bir zincir yağlama derdi yok....  BDİNO ;) (Bundan Daha İyisi Nasıl Olsun)

Bodrum'da üyesi olduğum BoSKu-Bodrum Scooter Kulübü mevcut. Yaz-kış dinlemeden oldukça fazla katılım ile pazar günleri gezi turları yapıyoruz. Kulübün turlarına katılmak için scooter tarz motosiklet şartlardan birisi.
İkinci bir büyük, tur motosikleti de bütçemi zorlayacağı, gün içinde, şehiriçinde kullanım zorluğu, sele altı bagajı olmaması benzini adeta emmesi nedeniyle zamanında vitesli tur motosikletinden scooterlara geçiş yaptım.
Mutlu muyum ? Evet, hem de çok. 
Bana göre dezavantajı; Granaj bolluğundan dolayı scooter'ı en ufak bir yatırmada masrafı oluyor, küçük lastikler aşırı bozuk yollarda sürüş emniyeti sorunu yaşatıyor. 


Tamam anladık, scooter da; Neden SYM Joymax 250i ?
Bugüne kadar çeşitli marka ve modellerde scooter sahibi oldum, arkadaşlarımın scooterlarını kullandım.
Benim için motosiklet bir ulaşım aracı, asla saplantı değil. Gezi amaçlı kullandığım gibi iş amaçlı da kullanıyorum. Özellikle gezilerde konfor ve yük kapasitesi benim için olmaz ise olmazlardan iki neden.
Tek başıma, artçısız kullanıyorum. Bu yüzden 250cc çekiş bakımından kafi.
Gazı açtım mı motosiklet beni arkaya itmeli gibi ivmelenme, hız merakım yok, ayaklarımı ileri uzatabileceğim, aydınlatmaları gece sürüşünde beni üzmeyecek, tüm çadır malzemelerimi sele altı bagajı içine alacak, dengeli, seramik silindir olmasından dolayı 100binlerce km gitmesi, iyi bir fren sistemi, koltuğuna oturunca belimi yaslayabileceğim, km lerce yol alsam dahi popo uyuşma problemi olmayacak, uygun sıfır fiyatlı, radyatör fanı çalışacak kadar motorun ısınma derdi olmaması, şık aydınlatmalı analog gösterge kadranı, başımı hatta gözlerimi bile oynatmadan arkamı bana gösterecek ayna yeri-tasarımı, sele alçaklığı nedeniyle yere yakın olmamdan ağırlık merkezinin alta kayması, ekonomik yakıt sarfiyatı nedeniyle tercihimi SYM Joymax 250i scooter motosikletten yana kullandım. 
İkinci el piyasasının düşük olması, en ufak yan yatırmada aynalarının kırılması dışında dezavantajı yok. Eeee her güzelin bir-iki kusuru vardır. 
Genelde ayna tasarımından şikayet ediliyor. Zamanla, kullandıkça alışılıyor. Alışamazsan da kör nokta aynası montajı ile sana adeta enseni gösteriyor ;)
Lakin özetle yarın motosikletimi satacak olursam yine sıfır km SYM Joymax 250i satın alırım. Sakın yanlış anlamayın; Benim için Joymax bir tutku, hele fanatiği asla değilim.




Var mıdır Joymax kadar büyük ve derin olan başka bir motosiklet sele altı bagajı ?
Tüm çadır malzemeleri;
- İki kişilik çadır,
- İki kişilik şişme yatak ve yastık,
- Körüklü pompa,
- Polar battaniye, 
- Pike ve yatak/yastık nevresim takımı,
- Uyku tulumu,
- Çekiç, kazıklar, mandallar, yağmur için naylon örtü,
- Çadır aydınlatma lambaları ..... vs ufak şeyler


Not : Dikkat ederseniz Yamaha XMax konusuna hiç değinmeden yorum yaptım. Xmax te elbette güzeldir. Sahibine tabiki :) Motoruyla aşk bağı olmayan, gösterişten ziyade konfora özen gösteren, altından birçok scooter geçmiş, tecrübeli bir motosiklet sürücüsü XMax düşünmez deyip, konuyu uzatmadan noktayı koyuyorum(.) ;)

Tur rotası oluşturma, navigasyon yazılımına aktarma ve kullanım...

   

Daha önceki turlarımda navigasyon cihazı olarak Next, IGo Primo yazılımı kullanıyordum. Bir ara Garmin de kullandım ama hiçbirisi beni mutlu etmedi.
Yunanistan turumda ise son altı aydır test ettiğim, aktif olarak kullandığım Samsung Note 3 üzerinde çalışan, gelişmesinde benimde parmağım olan Locus Map Pro navigasyon yazılımını kullandım.
Başlarda Locus Map Pro tam benim aradığım bir yazılım değildi ama tura çıkmadan altı ay önce yazılımın temellerini atan Çek Asamm yazılım firması ile görüşmelerim sonrası kısa süre içinde kendileri ile çalışmaya başladım. Yazılımı bisiklet ve motosiklet kullanımı için çok uygun bir hale getirdim. Süreç sonunda navigasyon üzerine tam aradığım bir noktaya ulaşmış oldum.
Note 3 telefonumu motosiklete bağlama aparatını temin ettim, 5V için arada dönüştürücü uBEC ile telefonu besleme kablosunu hazırladım. Note 3 ü sadece navigasyon ve harita işleri için kullanıyorum. 
Klasik navigasyon cihaz yazılımları sizi yönlendirir. Siz ona komut verirsiniz ve cihaz sizi yönlendirir. Bir nevi cihaza bağımlısınız. Locus, klasik navigasyon cihazlarının yaptığı dışında en büyük özelliği ise sizin daha önceden hazırladığınız rota üzerinde sizi yönlendirmesidir. Bir nevi siz cihaza hükmediyorsunuz. 



Cep telefonu üzeride Locus Map Pro kullanımın aklıma gelen avantajları;
- Her daim internet bağlantınız (Wi-Fi ve mobil veri)
- Güncel haritalar dışında dünyada kullanımı serbest olan açık lisans OSM (Open Street Maps) haritalarını kullanabilme
- Topografik harita desteği
- Detaylı, tur anında ve sonrasında istatistik verileri sunması
- Tur süresince bir log dosyası oluşturma ve bunu daha sonra PC ortamında takip edebilme, nokta atışı şeklinde veri alabilme
- Virajlarda, düz yolda metre olarak sizi oklar ile yönlendirmesi
- Ortalama hızınıza göre varacağınız noktaya süre, saat, mesafe olarak detayları her daim göstermesi
- POI ler oluşturma. Bu POI lere yaklaşınca vereceğiniz mesafeye göre sizi ekranda uyarması
- Yürüyüş, iki teker ve arabaya göre harita filitrelendirme temaları, navigasyon parametreleri
- Harita yükseklik bilgileri (bisiklet kullanımı için ideal)
- Internet bağlantısından dolayı her türlü arama motorunu kullanarak adres, konum bulma, POI tespiti
- Sizin tur anında nerede olduğunuzu, tüm istatiklerinizi sizi takip edenler ile paylaşmak için gerçek zamanda takip arabirimi (www.emrahtezer.com/nerede gibi)
- Harita üzerinde herhangi bir noktaya veya mevcut konumunuza pin atıp bunu fotoğraf, video vs medya ekleyip güçlendirme (daha sonra hatırlamak için ideal)
- POI ve rotalar için klasör sistemi oluşturma
- Sosyal medya, SMS, Whatapp, Dropbox gibi her türlü internet kanalında konumunuzu, rotanızı diğer kişiler ile paylaşabilme
- KML, KMZ, GPX gibi bir çok popüler harita dosyalarını alma-verme
- Devamlı güncelleme ile mevcut konumunuzun hava durumu takibi, sizi uyarması
- Pusula
- Yazılım üzerinde harita çizme imkanı
Tüm bu özellikler sadece birkaçı diyebiliri Yazılım biraz karmaşık ve şu an için Türkçe dil desteği, Android harici malesef yok. Karmaşık olması detaylı olmasına imkan sağlıyor. Biraz kurcalamak, yolda deneme-yanılma yapmak gerekiyor.

Tur rotamı nasıl oluşturuyorum ?
Harita çizmek (noktalar ile üzerinde gideceğim yol haritası) için ben öncelikle PC de yazılım olarak Google Earth (GE) programını kullanıyorum. GE e destek olarak Garmin firmasının BaseCam yazılımı, web üzerinden Google Map ten de faydalanıyorum. Destek programlarında çizdiğim haritaları son olarak GE e KML olarak aktarıp ana haritada birleştiriyorum.
GE üzerinde harita çizmek için ilgili videoya bakabilirsiniz. 




İlk aşama; Her turda olduğu gibi Yunanistan turumda da harita çizmeden önce ülkenin tarihi, doğal güzellikleri hakkında Google-TripAdvisor araştırması, daha önce Yunanistan turuna çıkan kişilerin blogları, forum paylaşımları, yazışma ve görüşmelerim, büyük şehirler, ufak ama görülmeye değer kasabalar, motosiklet servis noktaları, Facebook taki mekan-tur sayfaları, gezi-motosiklet-bisiklet gruplarına katılma, Google Earth üzerinde fotoğrafları inceleme, Yunanistan'da yaşayan kişiler ile Facebook arkadaşlığı gibi kanalları sonuna kadar zorladım.
Bu kanallardan gezilmesi, görülmesi gereken tarihi, ören yerleri, müzeler, dini yerler, kumsallar, plajlar, orman ve kamp alanları gibi doğal güzelliklerin koordinatlarını üzerinde çalışacağım GE dosyamın üzerinde pin ledim. Bu pinleme, pin çıkarma tura çıkacağım son haftaya kadar devam etti. 

İkinci aşama; Belirli sayıda pin ortaya çıkınca artık bu noktalara ulaşmak için harita çizmek gerekiyor. Paralı otoyollar tercih etmediğim yol olduğu için bunları her turda es geçerim. Hatta çift şeritli ücretsiz devlet ana yollarına da girmemek için özen gösteririm. Daha çok köy yolları ve tali yollar turlarda çevremi görmek bakımından tercihimdir.
En nihayetinde GE te yaklaşık 102bin tıklama ile 6750km kara ve ada Yunanistan turu rotam ortaya çıkmıştı. Bu harita her hafta, her gün yeni bir pin ekleme, çıkarma veya bulduğum yol ile değişikliğe uğruyordu. Turda 12 farklı Yunan Adası da olduğundan bu adalara geçiş limanları belirleyip, deniz yollarını da çizmiştim.
(Tüm bu çalışmamı sizinle bu başlıkta KML dosyası olarak paylaşıyorum)

Üçüncü aşama; Tura bir gün kala Google Earth üzerinde son hali olan haritayı KML dosyası şeklinde dışarı aktarıp Note 3 teki Locus Map Pro içine aktardım. Böylece tur boyunca GE te çizmiş olduğum iz üzerinden takip edeceğim harita önümdeydi. Ayrıca iz üzerinde göreceğim noktalar (Pin-POI ler) de haritada. Locus Map özelliği olan POI uyarı özelliğini aktif ettim. Yol alırken 500m daire çapı içine giren POI olduğunda ekranda uyarı mesajı çıkacaktı. 


Web arayüzü Google Map hesabım
  

Dördüncü aşama; GE te dışarı aktarmış olduğum KML harita dosyasını ayrıca web tabanlı olan Google hesabımdaki Google Map arayüzüne de aktardım. Bunun turda ve sürüş anında Note 3 üzerinde izlerken ne faydası oluyor?
- Topografik olarak harita takibi
- Şehiriçlerinde, kalabalık yerleşim yerlerinde çevreyi takip etme
- Kamp alanı dışında doğal yerlerde konaklanacak noktayı bulmak, ulaşım yolunun olup olmadığının tespiti

Yunanistan'da kamp yerleri, kampçılık ve düşüncelerim...


Gezinin maliyetini düşürmek, işin ruhuna macera katmak ve doğa ile bütünleşmek için motosiklet ve bisiklet turlarında çadır en çok tercih ettiğim konaklama tipi oluyor. İyi de oluyor. Tüm kamp malzemelerim daha önceden elimde mevcuttu. Decathlon ürünleri ucuz, sağlam ve kullanışlı olmasından dolayı tercih sebebim.
Camp in Greece web sayfasındaki PDF dosyası ve Camping Greece android aplikasyonu rotamın üzerinde bulunan kamp alanları tespiti için en büyük kaynaklar oldu. Tüm kamp noktalarını bulup üzerinde aylardır çalıştığım Google Earth rotamın üzerinde pin ledim. 
Normalde kamp alanları tercihim değildir. Güvenli; bakir-sessiz bir kumsal, plaj, orman alanı veya bir koyda restoran yanı alan daha hoşuma gidiyor. Restoran olunca da akşam yemeği de aradan çıkmış oluyor.
2015 yılı kamp ücretlerini araştırdığımda €5-€6 luk konaklama masrafı olduğunu gördüm. Çok ta pahalı gelmedi açıkçası. 
Kamp alanında;
1. Çadır büyüklüğü
2. Kişi sayısı
3. Motosiklet park
4. Elektrik kullanımı şeklinde dört ayrı kalemde ücretlendirmeler yapılıyordu. Kamp alanının konumu, verdiği sosyal hizmetler, popüliterliğine göre fiyatlar değişiklik gösterebiliyor.
2016 yılı kamp ücretleri Yunanistan'da tasarruf paketi yeni vergi oranları nedeniyle değişmişti. Bu durumu tur esnasında ilk kamp alanı Atina'da öğrendik. €9-€14 arasındaydı yeni fiyatlar. En pahalı yer ise Atina'ydı. İki gece için €42/tek kişi ödeme yaptık. :(

Tur sırasında not alıp sonrası derlediğim Yunanistan'da kampçılık düşüncelerimi size hemen yazayım;
Ülkenin en büyük gelir kaynağı turizm. İşin güzel yanı vatandaş ve devlet bunun farkında. Her alanda turizmi hakkını vererek yapıyorlar. Gelen turistleri otele tıkmak yerine o muhteşem koylarını, sahillerini, denizin turkuaz rengini göstermek maksadıyla kampçılığa çok önem veriyorlar. 700 civarı özel işletme kamp alanı mevcut. Devlet bunlara teşvik veriyor. Kamp ücretleri konumuna ve kalitesine göre €9-€14 arasında değişiyor. Bu fiyatın içinde ufak çadır + bir yetişkin + motosiklet park + elektrik kullanım bedeli mevcut. Benim garibime giden yaklaşık €3 luk elektrik kullanım bedeli karavan için de ayni çadır atan için de. Bir de motosiklet park için ne gerek var ekstra bir ücrete !!!
Kamp alanları çok temiz, tuvaletler hijyenik, her daim sıcak su, bulaşık, çamaşır yıkama alanları, market, restoran, çocuk park alanları, spor alanları. Çadır ve karavan alanları ayrı. Çadırlar için çim alan, karavanlar için bazı yerlerde beton şap mevcut.
Ülkede bölgelere göre kampların yerini, iletişim bilgileri vs tüm detaylarını içeren kitapçık ve mobil cihaz aplikasyonu mevcut. Çoğu yerde kamp yasak tabelaları mevcut. Sanırsam kamp sahiplerinin işgüzarlığı bu. Ben şahsen 26 günün 14 gününü kamp alanı dışında sahilde veya orman içinde çadır atarak geçirdim. Kimse de bir şey demedi. Endişem olmadan, güvenli bir şekilde sorunsuz geceyi geçirdim. Yollarda ve kamp alanı dışında sahillerde, koylarda, yeşil alanlarda bolca motokaravan vardı. Özellikle Hymer :)



Kamp yaptığımız noktaların harita üzerindeki yerleri için tıklayınız.

Yunanistan'da internet ve cep telefonu kullanımı


Turumuza Bodrum'dan Kos Adasına geçerek başladık. Pazar günü idi. Planımıza göre Kos'a adım atınca ilk işimiz bir Yunan GSM operatöründen ön ödemeli (hazır kart) sim kart almak ve tur boyunca internet kullanımımızı gerçekleştirmekti.
Daha önce operatörler ile ilgili bir ön araştırma yapmıştım. Cosmote, Vodafone ve Wind en popüler olanları olduğunu okumuştum. Peki ya hangisi olmalıydı ?



Kos gümrükte görevli bir genç arkadaş ile 5-10 dk sohbet etme fırsatımız oldu. Bu arkadaş ayni zamanda motorları kontrol edecekti. İyi geçinmek, sempatik olmak gerekiyor :) Muhabbet arasında "Hangi operatör iyi, hızlı, geniş kapsama alanına sahip..." sorularım neticesinde Alman firması Cosmote deyince tamam dedik.
Sonra Kos merkezde Cosmote bayisine gittik fakat pazar olmasından dolayı kapalı tabi :( 



Ertesi gün sabah tekrar uğradık. Fiyatlar, kullanım ve kotalar hakkında bilgi aldık. Sizler ile paylaşayım.

Hemen araya sıkıştırayım. Ben üç akıllı telefon almıştım yanıma. 
- Samsung Duo : Bunda Turkcell hattım takılı kalacaktı. Gelen aramaları alacaktım.





Bu arada gelen aramayı cevaplamanız durumunda roaming uygulamasından dolayı size de ücret yazıyor. Neyse ki Turkcell de 15dk sı 30TL yurtdışı kullanım paketi satın almıştım. Her 15 dk süre bitiminde paket yenileniyor. Benim yapacağım aramalar Note 4 ile Whatsapp veya Facebook Messenger üzerinden olacağı için gelen çağrıları geri çevirip ben arıyordum.



Yine Turkcell hizmeti olan Çalarken Dinlet servisini devreye almıştım. Yani arama geldiğinde karşı tarafa telefonum çalarken sesli mesaj okuyordu. "Şu anda motosiklet ile Yunanistan turundayım tahmini dönüş tarihim vs vs" bir mesaj. Bu hizmetin yurtdışında çalışıp çalışmadığını Turkcell destek hattı ile olan görüşmemde sormuştum ve onlarda çalışacağını yazılı olarak ilettiler.
Kocaman bir NAHHHH.... Tur boyunca çalışmadı :(

- Samsung Note 4 : Bu telefonda Comote sim kart takılı olacaktı. Fotoğraf/video çekimi, canlı yayınlar, TripAdvisor, Camping in Greece aplikasyonu, internet kullanımı (Sosyal medya paylaşımları, hot-spot olarak, Turkcell hattım takılı Samsung Duo dan geri çevirdiğim çağrıları Whatsapp veya Facebook Messenger üzerinden aramak ve biraz sonra dile getireceğin Note 3'ün ayni zamanda yedeği olacaktı.)
- Samsung Note 3 : Tur boyunca bizim elim ayağımız oldu. Neden mi ? Tur rotası, POI lerin yüklü olduğu navigasyon yazılımı yüklüydü. (Bu konu hakkında detaylar için tıklayınız) Yazılım off-line çalışıyor fakat rota dışına çıkmamız durumunda veya mekan sorgulamak gerektiğinde internet istiyor. Gerçi bunu da hotspot olacak Note 4 ten alabilirdim ama neticede bana kota lazımdı. Gerekirse çok az veri harcaması yapan Note 3 teki simi Note 4 e aktarabilirdim. Nitekim son 3-4 gün kala Note 4 internet paketimde 500K lar kalınca Note 3 teki sim kart ile değişim yaptım.
Navigasyon yazılımı aşırı kota tüketimi yapmıyor. 26 günde toplamda 400K harcamış. Sonuçta her daim motosiklete takılı olan Note 3 e de ikinci bir Cosmote sim kart satın aldım.



Fiyatlara gelirsek; Biz görüşme imkanı olamayan internet paketleri satın aldık. 
1 adet Cosmote sim kart €5
1 adet Cosmote internet paketi (5GB+2GB hediye=7GB) €30
         - O hafta internet paketinin €10 luk indirim kampanyası vardı.
Bize bir adet 7GB lık al-tak kullan sim kart maliyeti €25 a geldi.

Sizleri ayrıca bilgilendirme için mağazadaki ürünler hakkında fiyat bilgileri paylaşayım.
  

 

Tur süresince Cosmote hakkında düşüncelerim;
- Yunanistan'da 4G var dendi ama ben tur süresince hiç görmedim. 
- Çoğu yerde Edge (2G), çok nadir yerlerde 3G çalışıyor.
- Kapsama alanları çok iyi değil, bazı kör noktalarda saatlerce çekmiyor.
- Bendeki cihazlar Samsung, Zafer deki cihazlar Iphone du. Benim 100 lerce fotoğraf, video paylaşımım, canlı yayınlarım oldu. Zafer bu konuda biraz zayıftı. :) 
Benim paketim 4-5GB larda iken Zafer'in ki 1GB tı. Pek anlam veremedik ama tur dönüşü forumlarda araştırmam neticesinde IPhone fotoğraf ve video paylaşımlarında dosya sıkıştırma konusunda zayıfmış.

Netice olarak diğer operatörler Vodafone ve Wind in Cosmote den çok farklı olmayacağını, bizim Türkiye'deki GSM operatörlerinin alt yapı yatırımlarının Yunan'lılarınkinden kat ve kat çok daha iyi durumda olduğundan hiç şüphem yok.

Yunanistan'da araçlar, yollar, trafik ve trafik adabı

Konuya hemen bir örnekleme ile başlamak istiyorum.



Vathia'yı 3-5km geçmiştim. Küçük kasabaların merkezlerinden geçerek ilerliyorum. Yol kaliteli asfalt, yama adeta yok, çok virajlı, hali ile hızım düşük. Kasabaların içinden geçerken dikkat ederim. Çevresel bakışlarım iki katına çıkar. Çocuk fırlar, araba yola atlar vs...
Yukarıdaki fotoğrafta yine bir kasabaya girerken 300-400m ileride kırmızı renkli bir araç tali yoldan ana yola çıkmak üzere burnunu çıkardı. Hızımı düşürdüm. Yola çıkar, arkasında kalırım planladım. Gazı hafif kesip bir yandan aracı takip ediyorum. Şimdi çıktı çıkacak. 
Arkadaş, adam yola çıkmadı. Nerede ise önünde duracağım temkinden. O da beni 400m önceden farketti ve ana yolda olanın hakkı kuralını bozmadı.
Önünden geçerken selam verdim ve yoluma devam ettim. Ayni şekilde 100m arkamda takipte olan Zafer'de aracın önünden geldi, geçti.
Bu olay Yunanistan turumda yaşadığım, takdir ettiğim örneklerden sadece bir tanesiydi. Diğerlerini anlatsam roman olur.


 

Yunanlılar daha çok ufak arabaları tercih ediyorlar. Smart'ın o ufak tefek arabasını her yerde görmek mümkün. BMW ve Mercedes marka yoğunlukta.
Motosiklet kullanımı çok yaygın. Scooter larda SYM başı çekerken Piaggio, Vespa markaları çok revaçta. Bizdeki SYM Joymax 250i onlarda GTS300i ABS olarak geçiyor. Granaj dahil herşey bizim Joymax ile birebir. Sadece 300cc motor, ABS ve start-stop farkı var.


 

Yamaha markası çok fazla yok. Olanlarda çok eski model. Sadece bir tane 2016 model Yamaha Xmax gördüm, o da artık Türkiye İpsala sınırına yakın Kavala bölgesinde bir benzincide.



XMax sahibi ile 15-20dk konuşma fırsatım oldu. Neden Yunanistan'da Yamaha tercih edilmiyor soruma pahalı olmasından dolayı cevabını verdi. Ayrıca kendisinin alma nedeni ve pişmanlığını dile getirdi. Kendi ağzı ile burada da yazayım :)
"Dört ay önce güzelim SYM GTS300i ABS mi sattım ve Yunanistan'da zenginlik ibaresi olan bu Xmax i aldım. Eşim Arnavut. Yılda bir kere motorumuzla gezi amaçlı Tiran'a gidiyoruz. Geçen ay yine hazırlandık ve eşim artçı yola koyulduk. Daha Arnavutluk sınırına varmadık ki kadın isyan bayrağını çekti. Beni burada indir ben otobüs ile devam edeceğim, belim koptu ve yorgunluktan öleceğim dedi. Kadın haklı ayni şekilde bende sancılar içindeyim ama dile getiremiyorum. Bu arada gezi amaçlı olduğu için otoban yerine kasaba yollarındayız tabi.
SYM nin sürüş, yayılma, koltuk konforunu bu motorda mumla arıyorum. 
Bir şekilde Arnavutluk sonrası Yunanistan'a geri döndük. Eşim tabi otobüs ile yola devam etti ve geri döndü. Dönüşte ilk iş motoru satmak oldu ama halen satışta ve elimde patladı. Sattığım gibi hemen SYM alacağım." diye tatlı bir muhabbetimiz oldu.


 

Scooter harici BMW GS lerde oldukça kullanılıyor. Polis motosikletleri de GS.
Şunu farkettim ki motosiklet kullanıcılarının %90 ı modifiye hastası. Egsozlar hepsinde farklı. Feci bir ses çıkarıyorlar. Arkanızda uçak gibi ses çıkaran, hızlı geldiğini sandığınız bir motosiklet yanınızdan tın tın geçiyor. Hele Honda nın C90 modellerini bir göreceksiniz kız gibi yapıyorlar. Şunu da eklemek istiyorum; Motosiklet sürücüleri trafik kuralı, güvenlik falan tanımıyor. Sağınızdan, solunuzdan, dibinizden bir anda geçebiliyor. Hız desen sanki yarış pistindeler, kask ve güvenlik ekipman kullanımı çok nadir.




Biz bir kere otobana girdik. o da yanlışlık ile. Daha çok köy, kasaba yollarını tercih ettik. Bu yolların %90 ı temiz, bakımlı ve asfalt kalitesi çok iyi. Virajlarda eğim açısı çok fazla ve motoru yatırmıyorsunuz, adeta kendisi yatıyor ve virajdan çıkıp düzeliyor.


 
 

Elbette yukarıdaki dört fotoğrafta göreceğiniz gibi istisnalar da var. Bir anda asfalt bitiyor, toprak bir çöküntü karşınıza çıkabiliyor. Sonra devamında asfalt devam ediyor.
Yollar genelde aşırı virajlı. 300-500m düz yol görmek zor. Çoğrafi yapıdan dolayı olsa inişli, çıkışlı, tırmanışlı. Belki hafriyat, köprü, viyadük yapmak istemiyorlar. (Zaten devleti, halkı soymanın en güzel yolu da iktidara yakın ol, yol yap değil mi ?)


Üstteki fotoğrafta seyyar bir trafik lambası var. Bu lambanın aynisi yolun diğer tarafında da mevcut. Ne işe mi yarıyor ?
Şimdi Türkiye'de fotoğraftaki gibi bir yol çalışması olsa ve bir şerit kapansa trafik olağan hali ile çalışır. Mevcut şerit üzerinden araçlar her iki yönde işler. Onlarda durum farklı; Bu seyyar trafik lambası ile trafiğin o tek şerit üzerinden sırası ile akışını sağlıyorlar. Bir nevi seyyar sinyalizasyon sistemi. Yol yapımı olan her noktada istisnasız gördük.

Başımdan geçen, sonrasında bana ardı ardına 4-5 sigara yaktıran ve ucuz atlattığım kaza hikayesini sizinle paylaşayım.


 

Thessaly bölgesinin kuzey-doğusundayım. Milli Park Dion Ören Yerini dolaştım ve ana yol yerine köy yoluna girip Katerini kasabasına doğru ilerliyorum. Hızım 70km/sa lerde, yol asfalt, düz, görüş açık ve ileride hafif bir yokuş var, yokuşun tepe noktası güneşten parlıyor (parladığını sanıyorum). Tırmanırken kendi şeridimin sağına yanaştım fakat tepe noktaya geldikçe arkasını göremiyorum. Gaz kestim ve o parlak sandığım yerin ıslak olduğunu farkettim ve gözüm halen tepe noktasının arkasını göreceğim umuduyla ilerlerken arka marka hak getire. Yok !!! Sanki yol bitti ve gerisi uçurum hissine kapıldım !!! Bir anda panik fren ile ıslak zeminde ön tekeri kilitledim. Direksiyon hafif döndü ve sağımdaki ormanlık alana doğru motor kaydığını hissettiğim an elimi frenden çektim. Bu arada kayma ile hızlanan motor tepe noktaya gelmişti. Gözümü kıstım ve dere yatağını farketmemle sanki lünaparkta hızlı trenin aşağı inercesine tüm organlarım yukarıda asılı hissi ile motor havalanıp dere yatağının ortasına, iki tekerin üstüne düz bir şekilde uçtum. 



Dereden altı parmak akan su hızımı kesti ve yavaşladım. Suyu yararcasına dere yatağından çıktım, az ileride durdum. Kalbim güm güm, her tarafım titriyor :( Motordan inip, yere çömeldim. 4-5 sigara içtim. Beynim zonkluyor adeta ve bir baş ağrısı bıçak gibi girdi. 15-20 dk sonra kendime geldim. Ayakkabılarımı çıkarıp yürüyerek dere yatağından olayı yaşadığım alana geldim. Acaba dedim tabela vardı da ben mi dikkat etmedim.
Ne bir tabela ne de bir uyarı !... Böyle büyük bir kazadan kıl payı kurtuldum. İşin kötü yanı da tek başıma olmamdı. Çünkü Zafer 4 gün önce Türkiye'ye dönmüştü.



Yunanistan'da dikkatimi çeken diğer bir husus ise taxi lerin genelde Mercedes marka olması. AB den teşvik imkanı ile lüks taxi lerde destek varmış. Taksimetre fiyatları hakkında inanın sormak aklıma gelmedi.


 

Ülkede hayvancılık özellikle Mora yarımadasında çok yaygın. Yollarda o kadar çok keçi görüyorsunuz ki başlarda asfaltta yağ lekesi sanıp ve temkinle üstünden geçmemek için kaçtığım koyu renklerin meğer keçi çişi olduğunu öğrendim :)



 

Benzin istasyonları da çok garibime gitti. Bir evin veya apartmanın alt katı, şehrin göbeğinde veya kırsalda benzin istasyonu olabiliyor. Shell, BP gibi büyük istasyonlarda market, WC olabilirken küçük istasyonlarda sadece pomba mevcut. Her işletmede olduğu gibi kadın çalışanların yüzdesi fazla ve istasyon büyükte olsa bir kişi çalışıyor. Bir pompa başında yakıt dolduruyor, bir markete girip satış yapıyor. Zor işleri !!!



Benzin fiyatları adalarda €1.5-1.7 civarı iken karaadada €1.3-1.5 arası değişiyor.



26 gün boyunca ne bir ambulans, ne de bir polis sireni duydum. Hadi onları geçtim bir aracın korna sesini bile işitmedim desem yalan olmaz. En güzeli de ışıklarda sarı yanınca arkadan "düüüt" yapan yok. Bazen kırmızı ışıkta elimde kamera fotoğraf çekerken yeşili 2-3 sn geçiriyorum. Zafer yanıma gelip "hadi" demese hareket etmem. O anda arkamda biriken araçların inanın hiç birisi korna çalmadı.



Velakin trafik kurallarına motosikletler hariç çok saygılılar. Birbirlerine yol verme yarışı içindeler. Yaya geçidi başında bir insan görünce anında duruluyor. Döner kavşaklarda geçiş hakkı kimin çözemedim. Her taraf duruyor ve el işareti ile buyur diyorlar. Durmaktan bahsediyorum, hani yavaşlama da değil. Tali yola çıkan bir araç sadece her iki tarafta araç görmeyince ana yola çıkıyor. Her konuda çok temkinliler. Çift şeritli ana yollarda hız kurallarına riayet ediyorlar. 80-90km/sa geçmiyorlar. Hali ile bende sonraları sollamaya utanmaya başlamıştım. Tın tın km lerce takip mesafesinde kalıp devam ettim.



Bazen takip mesafesini kısaltıp yaklaştığım zamanlar oldu ve öndeki koca araç emniyet şeridine geçip bana yol verdi. Çok garip değil mi ?


Bu kadar övgü üstüne bu üstteki kare ne diyeceksinizdir :) Burası Yunanistan sınır çıkışı İpsala'dan Türkiye karayollarından ilk fotoğraf karem :)